by artem » 27 Nov 2007, 08:54
ORTAÇAĞ TREBİZOND'U İLE ERMENİ BAĞLARI
Abraham Teryan,
St. Nersess Ermeni Semineri
Bu çalışma, İ.S. 500 ile 1500 yıllan arasında; Jüstinyen (527-565) devrinden 15. yüzyılda Ermeni manastır sistemindeki gelişmenin en üst dönemine kadar geçen zamanda Ermenilerin ortaçağ Trebizond'u ile bağlarını incelemektedir. Büyük Ermenistan ve İran'a en iyi ticaret yolunun başındaki nitelikli limanıyla Trebizond, iç bölgelere kârlı bir geçiş noktasıydı. Jüstinyen tarafından Birinci Ermenistan'a (Ermeni seferlerini oradan yürütüyordu), ve yedinci yüzyılda bölgeyi Kapadokya'dan Karadeniz'e ve Fırat'a kadar dört bir yandan saran Armeniakon idari bölgesine ait olarak tescil edilmesi, önemini ortaya koymaktadır:
Bu çalışma, Shiraklı Anania'nın otobiyografisinin yeni bir çevirisini temel almış olup, burada Trebizond yüksek öğrenimin beşiği olarak çok yüceltilmekte, ve yedinci yüzyılda Bizans'da eğitim için kentin bir merkez olduğu gerçeği derinlemesine incelenmekte, ilaveten bunu izleyen ve Anania'nın çalışmalarıyla yapılan Ermeni eğitimi ele alınmaktadır. Pontus'un bu en seçkin kentinin tarihinin ilk zamanlarındaki esaslı boşlukları doldurma konusunda Anania'nın öneminin altını çizmek gerekir. Yeni çeviri metni, Conybeare tarafından yapılan ve yanlışlarla dolu olup modası geçmiş kabul edilen çeviriye oranla çok üstündür. Otobiyografinin kendisi, Anania'nın hocası, Bizanslı bilim adamı Tychicus ve Bizans eğitimi içinde Trebizond'un yerine ilişkin tek kaynağımızdır. Eğitim tarihinin bu dönemine ait Bizans kaynaklarının azlığı göz önüne alındığında, belgenin büyük önemi daha iyi anlaşılır.
Kent 1071 yılında kısa süre içinde Türklerin egemenliğine geçtikten sonra da, imparatorluğun Ermenistan üzerindeki planları yüzünden 10. ve 11. yüzyıllarda bölge ile Ermeni bağları hemen hiç etkilenmeden sürmüştür. Birçok ortaçağ Ermeni manastın yörede gelişmelerine devam etmiştir. Bu çalışma bunların hepsini incelemekte, antik Ermeni elyazmalarında yazarın adını ve tarihi gösteren başlıklarda Trebizond'a işaret eden referansları da araştırmaktadır. Anania'nın birlikte çalıştığı, Ermenice konuşan bir Rum bilim adamıyla karşılaşması pek de emsalsiz bir olay olmayabilir; hiç değilse Bizans denetimi altındaki Ermenistan'ın o bölgelerinde.
Beşeri ilimlerle uğraşan Ermeni öğrenciler kendi anavatanlarında büyük ilim adamları bulma konusunda zorlanmadılar. Örneğin, Anania'nın son dönemi çağdaşlarından Katolikos Hovannes Oznets (görev yıllan 717-728) otobiyografisinde şunlan söylüyor:
"Tanımın lütfu sayesinde, benim mümtaz bir öğretmenim oldu; bir zamanlar bir baba, ve ruhsal eğitim konusunda bir aydınlatıcı, bir tür Theotoros'du; kendini bizim Tamı vergisi dilimize adamıştı.1 Ruhumun iyi yanını muhafaza etmem onu asla tatmin etmez, bunun yerine birçok ruhsal armağandan en parlak unsurları toplayarak beni kendi bilgi açlığı içinde tatmin etmeye uğraşırdı. Ve sanki Kutsal Ruh tarafından sevk olunuyormuş gibi, olacakları önceden görürdü. Sayısız şeyi bir araya getirir ve, birçok gereksinim için zeminleri hazırlar; bana yavaşça şu ilahi sözleri söylerdi: "Bu küçük kitabı yut; İsrail halkına haberci ilan edilecek olan sen." (Ezekiel 3:1).
Ortaçağda bilinen bilimlerin (klasik müfredat programında ikinci bölüme ya da Quadrivium'a (ortaçağda dört yüksek ilim: geometri, astronomi, matematik ve müzik) tekabül eden tüm cephelerini kapsayan yirmi kadar kitabı bulunan bu yedinci yüzyıl bilgesi ve üretken yazan Shirakats'i Anania, otobiyografisinde yazdığına göre, İskenderiye ve Konstantinopl'a doğru yoluna devam ederken önce Kudüs'e uğramıştır. Bu dönem, "Ermenistan'daki pozitif ilimlerin babası" diye adlandırılan Anania'nın öğretmenlik yapmak üzere anayurduna dönüşünden önceydi. Kudüs'e yaptığı yolculuk, Çar i Haytnut'yun Tiarn (Tanrının Ziyaret Yortusuna dair Vaaz) ve Çar i Zatikn Tiarn (Tanrının Paskalya Yortusuna dair Vaaz)3 ve Hamsin Yortusu, Tecelli Yortusu, Peygamberler, Havariler4 ve bunlar gibi birçok dini kompozisyonun ona atfedilmesini güçlendirmiş gibi görünmektedir. Aynı derecede önemli başka bir tanıklık da, ünlü öğretmenlerini terk edip Diophysite Hıristolojiyi benimseyerek zahitler ve keşişler olarak Kudüs'e yerleşen beş Shirakats'i öğrencisini adlarıyla (Hermon, Trdat, Azaria, Ezekiel, ve Kirakos) zikreden vakanüvis Samuel Anetsi'ye (1100-1180) aittir. Anetsi ile bahsi geçen olay arasında beş yüzyıl olmasına karşın, bu çok özel bilgi için elinin altında belgesel bir kanıt bulunmuş olmak gerekir- olasılıkla büyük ustalarla (Hovannes. Sarkawag Vardapet ve Georg Vardapet Urchets'i; sonradan Haghbat Piskoposu) çalıştığı Haghbat'ta elde ettiği bir kanıt. Ayrıca, özenli bir vakanüvis olarak, yararlandığı Shirakats'i'ye ait kronolojik çalışmaları çok iyi etüd etmiş; ve onun ana kaynakları temin etmiş olan yetkilileri tek tek tanımlayarak derinlemesine araştırmıştır.5 Tanıklığı ne kadar geç ve kuşkulu olsa da, kaynağının güvenilirliği ve adını zikrettiği beş kişi, inandırıcılığına güç kazandırmalı. Shirakats'i "Otobiyografi" sinde öğrenim süreçlerini tamamlamadan, öğretmenlik yapmak üzere ekibinden ayrılmaya hevesli olan öğrencilerinden şikâyet etmekteydi.