by Hayrik » 29 Aug 2008, 18:44
Ferahzadenin postindan alintilar…
1-Bostandaki fasülyeleri ayağa kaldırmak için toprağa sokulan sopaya "hoçk" derler.
2-Şaşırma ifade etmek için "osevaspak, sevaspak" gibi bir ifade kullanılırdı.
3-Fasulyeye lobiya derler demiş miydim?..
4-Ha şimdi hatırladım Küçükken anneannemin evinde banyo da yıkanırken altımıza aldığımız tahtadan oturağa "koc" derlerdi. ama sanki bu kelimenin sonunda bir "h" sesi varmış gibi duyardım. Söylemekte güçlük çekerdim.
5-Kertenkeleye, hala helez diyoruz..
6-Böceklerin evlerine "bocekpuni" derler.. Pin sanırım ev bark anlamında bir şey olsa gerek. Çorum'da güvercin kümeslerine "pin" derler
7-Kumda, ötede beride debelenen, yaptığı işe bulanma eylemine tavluş olmak deriz.. Hayvanlar için de kullanılır..
8-Asma kilit için "kupli" deriz. Kulplu demek anlamında olabilir.
9-Peranktuş etmek sanırım yansıma bir ses olarak hapşırma anlamına geliyor...
10-Lokma kelimesi de bu meanide ermenice olabilir
Acaryanin sözlüğünden alinti..
1-+Խոչ, «ոտքին զարնուելու քար, փայտ, ցից, աչքի փուշ, արգելք» (ayaka takilan taş, tahta, sopa, deynek, göze giren diken, engel). Խոչընդոտ...
=Ծագմամբ նոյն է խէչ խաչ բառերի հետ՝ որոնց բուն նշանակութիւնն է «փայտ, ցից»: (kelimenin asli kheç ve khaç "haç" kelimeler ile ayni dir, birbirileriyle bağlidirlar ses dönüşüyle).
Գաւառական- Խոտորջուր խօչ «անպէտք փոքր փայտի կտոր» (Dialektlerde KHodorçurda var khoç, anlami gereksiz küçük sopa parçasi.
2-"osevaspak, sevaspak" hakkinda bu forumun başka bi sayfasinda konuşmuşduk. Iki kelimeden ibaret "osevas" ve "pak", yani "Astvats" ve "park".
Park= glorious, yüce
Astvatz= god, tanri.
Osevaspak= yüce tanri(m).
Biz bunun ters şekliyle kullaniriz, yani "Park Astvatz", "Park Astutzo", hemşin dialektiyle "pakosevas" olacakdi.
3-Lobiya değişik dillerde vardir. Acaryanin sözlüğünde arapcadan geldiğini söylüyor. Arapcaya da yunancadan girmiş. Bati ermenice "lubya", doğu ermenice "lobi". Yine Acaryana göre bizi şimdi ilgilendiren diyalektlerden Khodorçurd dialektinde "loba", Hamşen dialektinde "lobge" ve "lobgya" diye kullaniliyormuş.
4-koc hakkinda da konuşduk. Bu ağacin dibinden kesilen tahta, ki oturak için kullaniliyordu. Ermenice Կոճղ kocğ, gocğ= kökden sonra yer üstünden dallara ulaşmadan ağacin kismi.
5-"Helez" ayni sözlükde..
Խլէզ «մողէս»: Գաւառականներից Երեւան, Կարին, Համշէն, Մուշ, Նոր Նախիջեւան, Ջուղհա, Տփղիս խլէզ, Արցախ, Շամախի Խլէ՛զնը, Ագուլիս Խլայզ, խլազ. այս ձեւերը նշանակում են «խլէզ, մողէս». իսկ Բիւթանիա, Եւդոկիա, Սեբաստիա, Օրդու խլէզ «շողուկ, կամ խղունջ», Կարին, Նոր Նախիջեւան, Պալու խլէզ «տկար, կարճահասակ, չնչին, անարժէք մեկը»...: Օրդուի «խխունջ» նշանակութիւնը կապում են բառս ասորական xlēzōnā «խխունջ» բառի հետ:
6- "Bocek" türkce, "pun" ermenice, anlami "hayvan ve ya kuş evi". "Pin" ise "pngal" dan geliyor ve anlami "tavuk evi".
7-Tavluş
Թաւալ «գլորիլը, տապալում». 2 «մի կողմ ընկած, թաւալուած», թաւալիլ, թաւալագլոր...
Taval ve bundan kaynaklanan kelimeler "devrilmek" anlami taşiyor: Hemen her dialektlerde vardir, ayri şekillerle. Tavalel, taval, tavalil, tavil, tabltil, dabldgil, tabltivil, Hamşende ayri duruşu var kelimenin, tavluş, diyor Acaryan.
8-Kupl- kulp
Կողպել «փականքով փակել»
=Արաբերէն قفل qufl:
Arapcadan girmiş, anlami "kilit", ve bundan "kilitlemek". Hemşin dialektinde bulunan ermeniceden, "p" ile olduğu için.
9-Peranktuş
Փռնչել «ձիու փնչելը, խրխնջել, խրոխտալ... փռշտալ», փռնգալ, փռնքալ, փռնգտալ: Ռունգ բառից...:
Kelime atin çikardiği bir sesin ve insanin hapşırmanin sesine kullanilir. Değişik versiyonlari var. Prşdal, prnktal, prnçel. "Rung" (burun) kelimesinden kaynaklanmiş.
10-Lokma arabcadan dir.